Ulaşım sistemi: Erkmen Belediyesi Afyon merkeze bağlı belde belediyesidir. Afyon -İzmir karayolunun 5.km’nde anayoldan 1km güneyde yer almaktadır. Nüfusu 7948 kişidir.
Yerleşim merkezinde,güneyde yüksek tepeler, kuzeye indikçe düzlesen bir topografya hakimdir. Düz alanlar genellikle tarım alanı olarak kullanılmaktadır.
Çevredeki dağlar orman ve bitki topluluğu yüzünden fakir olup, Bölgede tipik kara iklimi hüküm sürmektedir. Kasabaya her mevsim ulaşım mümkündür. Yerleşim Afyon ovasnı çevreleyen tepe eteklerinde yer almaktadır. Afyon-İzmir yolunun cazibe merkezi olması nedeni ile Afyon merkezinde konut dışı yapılaşmalarda ve ekonomik çeşitliliği olan sektörlerde Erkmen Belediye sınırları içinde yer alan araziler tercih nedeni olmaktadır. Hazırlanan imar planları tarımsal araziyi koruma amaçlı olmasına rağmen mevcut yerleşim alanı dışında yeni gelişme alanlarının planlamaya alınmaması ve mevcut yerleşim karakterinin yapılan planda aynen korunması nedeni ile yapılaşmalar son dönemlerde adi geçen bu yol hattına doğru kaymaktadır.
Kasabanın Sosyal ve ekonomik yapısı: Yerleşimin Afyon merkeze yakınlığı belde için ekonomik ve sosyal yönden olumsuzluklar oluşturmaktadır. Nüfus artışı göç olgusu nedeni ile durağan seyretmekte,ekonomik geçim kaynağı meyve üreticiliği ve fidan yetiştiriciliğinin dışına çıkamamaktadır. Ancak son zamanlarda Afyon-İzmir yolu üzerine yapılan ekonomik girdisi çeşitli olan ticari sektörler Erkmen ekonomik hayatında yeni is imkanları olarak göze çarpmaktadır.
Erkmen, Afyon İzmir Karayolu üzerinde Afyon’a 5 km. mesafede, merkez ilçeye bağlı 1991 yılında Belediye olan bir kasabadır.
Ankara- İzmir karayolu üzerinde konuşlanan konaklama tesis alanları bugünkü ihtiyaca cevap vermesine rağmen özel günlerde konaklama ihtiyacına cevap verememektedir. Bu nedenle konaklama sektörü planlama döneminde desteklenmektedir.
Kasabanın ekonomisi genel olarak tarıma dayalıdır.Tarım ürünlerinden vişne ön plandadır ve senede 500 tonun üzerinde vişne üretilmektedir, bu nedenle kasabanın en önemli gelir kaynağını teşkil etmektedir. Tarım- sektörünün diğer gelir kaynağını ise Besihaneciliktir.
Bölgede miosen ve Pliosende olusmus sedimanter ve kayaçlar pek çok fasiyes değişiklikleri göstermektedir.Neojenin kil ve marn içeren seviyeleri gölsel fasiyeste gelişmiştir ve yer yer greli seviyeler içermektedir.Karasal fasiyeste oluşan Neojen serileri ise volkanik tüf ve aglomeralarla ara katkılıdır. Üst seviyeler ise genelde kirmizi kil, çakilli kil ve kumlardan oluşmuştur.
Bölgede kuvaterner, kum, çakıl ve kilden oluşan alüvyonla temsil edilir. Kalınlığı yer yer değişmektedir. Afyon ili merkezi ve civarında, traki-andezitler sarp kayalıklar ve sivri tepeler seklinde görülürler. Volkanik faaliyetler sonucunda adeta tabakalı bir yapı kazanmış kısımları vardır.
Geçirimsiz zeminleri oluşturan kuvarsit ve sist serileri Paleozoik yaslıdır. Tektonik hareketler sonucu kıvrımlı, kirikli ve çatlaklı bir yapı kazanmışlardır.
Volkanik kayaçlar (Andezit-Trakiandezit):
Erkmen yerleşim merkezinin doğusunda, güneyinde ve batısında yer alan birim çevredeki yükseltileri meydana getirmekte olup; Litolojik olarak Andezit ve Traki-andezitlerle temsil edilmektedirler.Muhtemelen Pliyosen başlarında oluşan volkanizma sonucu Andezitler, Pliyosen sonuna dogru ise Trakitler oluşmuştur.Andezitler çoğun horblend ve biyotit andezit seklinde oluşmuştur.
Andezitler çoğu alterasyona uğramışlardır.Alterasyon, Gölet aksinin sağ tarafındaki tepede ve su deposunun çevresinde yoğun bir şekilde görünmektedir. Andezitler özellikle su deposu ve çevresinde açık gri renkli olup, eklemsi yapılar göstermektedir.
Traki andezitler ise açık ve koyu gri renklidir.İçindeki kristaller iyi kristallenmis olup, sert kayaç özelliğindedir.Temel için sağlam kayaçtır.
Çalışma alanımızda Andezit ve traki-andezitler sik aralıklarla karsımıza çıktığı için ekli haritada ayrı ayrı formasyon siniri çizilmemiştir. Andezit ve trakitler topgrafyada sivri tepeleri oluşturmaktadırlar.
Sedimanter Seri (Ss)
Pliyosen yaslı sedimanter seri Gölet aksinin sol sahilinde gözlenmektedir. Kil, silt, kum ve çakıldan olusmuştur. Pliyosen yaslı bu çökeller çok gevsek olup içinde çapı 1m.’ye varan andezit blokları içermektedir. Az geçirimli geçirimsiz yapı sergilemektedir.
Gölet aksinin sol sahilinde bu çökeller üzerinde D.S.I. tarafından yapılan temel sondajında bu birimin kalınlığı 17.5 m olarak belirlenmiştir. Pliyosenin altında ise andezitlere girilmiştir.
Alüvyon (Al) Kuvaterner yaslı olan alüvyon; eğimin azalmış olduğu düzlüklerde çökelmiş olup, Erkmen deresi ve bu derenin devamı niteliğinde olan Dana deresi, Çamurluk deresinin etkisiyle oluşmuşlardır. Alüvyon içindeki çakıllar ve volkanik kökenli olup; yari yuvarlak köselidir.
Birimin kalınlığı kasabada daha evvel yapılan temel ve su sondajlarından edinilen bilgiye göre; güneyde Erkmen deresinin solunda 7.5 m civarında, kuzeye doğru gidildikçe artmakta ve 200 m ulaşmaktadır.
a. İnce taneli Zeminler: Alüvyon:Açık-koyu renkli kahverenkli olan birim; kil, kum, silt ve çakıldan oluşmuş olup, oldukça kalın bir seri seklindedir. İçindeki çakıllar köseli, yari yuvarlak ve volkanik kökenlidir.
Erkmende D.S.I.’nin gölet için yapılmış olduğu temel sondajlarında Alüvyondan aldığı numuneler üzerinde yapmış olduğu deneylerde; zemin SC-CL karakterinde olduğu saptanmış, yapılan Penetrasyon deneylerinde, 1,5-5 m.de 30 darbe, 3,5 4m içinde 30 cm. için 50 darbe vermiş olup zemini çok kati özellikte olduğunu raporda belirtmiştir.(D.S.I. Erkmen Göleti Raporundan)
b. İri taneli Zeminler: Pliyosen yaslı sedimanter çökeller: Kil, silt, çakıl ve bloklardan oluşmuş olan çökeller; içinde boyutu 1 m.ye ulasan andezit blokları içermektedir. İçindeki taneler köseli olup; zemin gevsek yapılı ve az geçirimlidir.
Yamaç Molozu: Gölete giden yolun hemen üst kısmındaki sedimanter çökellerde görüne yamaç molozu gevşektir.İçinde büyük ve köseli bloklar vardır. Blokları tutan malzeme gevşektir. Orta derecede geçirgendir. Yamaç molozu ekli haritada eğik çizgilerle taranmıştır.
Andezit-Traki-andezit: Andezitler yüzeyde çoğun alterasyona uğramış olup; krem, bej ve pembe renklidir. İri taneli ve içindeki taneler düzensiz dağılmaktadır.
Gölet aksinin sag sahilinde Andezitler üzerinde D.S.I.’ce yapılan sondajda 1.5-5 m. arası altere andezit, 5-16 m. arası çatlaklı andezit kesilmiştir. Kuyudan yapılan su tecrübelerine göre 2-4 m. geçirimsiz.4-6 , 8-12 m. arası yari geçirimli nitelikte olduğu saptanmıştır. .RQD ise 0-15 m. arası zayıf olarak belirlenmiştir.(D.S.I. gölet aksi temel etüt raporundan)
Ayrıca su deposu ve çevresinde de andezitler bozusmuş ve yüzeyde gevsek bir yapı sergilemektedir. Bu nedenle andezitler üzerinde özellikle eğimin fazla olduğu yerlerde ağır ve büyük yapılardan kaçınılmalıdır. Yapılmak istenildiğinde ise mutlaka zemin etütleri yapılarak birimlerin derine doğru mühendislik özellikleri saptanmakta ve bu çalışmalar sonucu mühendislik tedbirler uygulanmalıdır.
Çalışma alanımızdaki trakitler ve traki-andezitlere ise sağlam kayaç özelliğindedir. Bunlar ara ara karşımıza yüksek kayalıklar olarak çıkmaktadır.Kayaç orta derece kristallenmiştir.Ara ara rastladığımız için ekli haritada ayrıca işaretlenmiştir.
a-Yerüstü Suları: İnceleme alanında sürekli akis gösteren ve drenaj alanı geniş olan dere ve çaylar bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri etüt alanımızın dışında kalan, kuzeyinden akan ve havzaya adini veren Akarçay deresi ile, üzerinde D.S.I. tarafından gölet insa edilen Erkmen deresi üzerinde sulama amaçlı D.S.I. tarafından yapılan bir adet gölet bulunmaktadır.Erkmen deresi için D.S.I.’den görüş alınması gerekmektedir.
b-Yeraltı Suları: İnceleme alanında özellikle alüvyon üzerinde yeraltı su seviyeleri adi kuyularda 5-10 m. arasında olduğu saptanmıştır. Andezit ve Pliyosen yaslı sedimanter seride Y.A.S. seviyesi 20 m. den fazladır.
c-İçme ve Kullanma: Kasaba civarında içme suyu amaçlı Köy Hizmetleri tarafından açılmış derin kuyu bulunmakta olup; içme suyu ihtiyacını karşılamamaktadır. Ayrıca Bankamızın bu konuda çalışmaları vardır.
Erkmen, Bankalar Kurulunun 23.12.1972 gün ve 7/5551 sayılı kararı ile kabul edilen Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasında 2.derecede deprem bölgesi sınırları içindedir. Deprem yönetmeliğinin ilgili maddelerine aynen uyulması zorunludur.
a-UYGUN ALANLAR: Ekli alanlarda taralı alanlar dışında kalan alanlar genel olarak yerleşime uygun alanlardır. Ancak ağır ve önemli (okul, cami, hastane vs..) yapıların planlanması halinde mutlaka zemin etütleri yapılarak birimlerin derine doğru mühendislik özellikleri saptanmalı, proje esasları belirlenmelidir.
b-ÖNEMLİ ALANALAR: Ekli haritada egik çizgilerle taranmış alan; andezitler üzerindeki bozuşma zonunun kalın olduğu alanlardır. Bu alanlardaki zeminin taşıyıcı niteliği olmayıp, zayıf zemin niteliğindedir. Topoğrafik eğim değerinin yüksek olduğu bu bölgede yapılaşma düşünülmesi halinde zeminin derine doğru mühendislik özelliklerinin sondajlı etütlerle belirlemesi, proje esaslarında bu verilere göre düzenlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca su deposu ve dağıtım şebekesindeki su kaçaklarının mutlaka önlenmesi, uygun drenaj sistemleriyle yeraltı ve yerüstü sularının yapı temellerini etkilemesi önlenmelidir.
Yine ekli haritada yatay çizgilerle çizilmiş olan alanlar yamaç molozu olup, kalınlığı 10 m. civarındadır. Zeminin gevsek olduğu bu bölgede yapılaşma düşünüldüğünde; zeminin derine doğru mühendislik özelliklerinin sondajlı etütlerle belirlenmesi, proje esaslarınında bu verilere göre düzenlemesi gerekmektedir.